Süper kahramanların kökeni merak edildiğinde mitolojiye, Gılgamış’a, Odysseus’a, Herkül’e kadar gitmek gerek. Çizgi romanlardaki -kâğıda basılı süper kahramanların büyük büyük dedesi kimdi diye sorduğumuzda ise bu kez L’Oiselle karşılaşıyoruz. Doğru duydunuz, hepsini doğuran bu kadındı:
Şaşırmaya devam edelim. Superman, Kaptan Amerika’ların ortaya çıkışı için Dünya Ekonomik Buhranı yılları (başl. 1929) işaret edilse de bu suçluları yakalayan Fransız hanım kızımız L’Oiselle 1909 doğumlu. Bacımızı çizen Renée Gouraud d’Ablancourt’a o dönem Paris kabarelerinde halatlar yardımı ile uçmaya başlayan revü kızlarının esin verdiğini anlatırlar.
Ama biz tarihin tozlu sayfalarından çıkıp günümüze gelelim. Çizgi roman severlerin içinde bir kesim vardır ki X-Men serisini daha farklı bir yere koyarlar. Bildiğimiz gibi bu seride kahramanlarımız mutant oldukları için toplumdan dışlanırlar fakat onlar aslında barışçıdır. Düşman olmadıklarını ispat etmek için mücadele verirler; kötülere karşı insanlarla birlikte savaşırlar. X-Men serisi göçmen hakları, toplumsal duyarlılık gibi meseleleri irdeliyor, tek bir süper kahramanı değil, birlikte hareket eden bir ekibi yüceltiyordu.
Hem Marvel hem de D.C Comics’in yapımları hep bol aksiyonlu, eğlenceliydi, gevezeydiler, çoğunlukla 15 yaş altı gençlere hitap ediyor, kolayca tüketiliyorlardı. Ancak Örümcek Adam Örümcek Evrenine Karşı da X-Men serisi gibi bu listeye istisna oluşturuyor.
Nasıl mı?
Joaquim Dos Santos, Kemp Powers, Justin K. Thompson üçlüsünün yönettiği animasyon birkaç yönden dikkat çekiyor. Öncelikle merkezde alışageldiğimiz tek bir Örümcek Adam / Peter Parker yok. Onun yerine kızlı erkekli, kısa, uzun boylu, zayıf şişman, melez, Asyalı, Afrikalı bir çok “örümcek adam adayı” var.
Filmimiz süper kahraman olmak isteyen ergenlik öncesi gençlerin kimlik, aidiyet ve var olma arayışını anlatıyor. (İtiraf edin, beklemiyordunuz, değil mi?)
Başroldeki Meksika kökenli Örümcek Adam adayımız Miles’in Hiçlik’e karşı savaşırken –sahi, en büyük korkumuz bu hayatta hiçbir halt olamamak değil mi? Örümcek Adamlara karşı savaşması da anlamlı zira, hiçbirimizin (çocuğunun) Örümcek Adam’a benzemeye ihtiyacı yok. Onun yerine kendilerini var etmeye ihtiyaçları var. Zaten süper kahraman olma hayali de ergenin geleceğini kurma, yapılmamış büyük işler yapma hayali değil mi?
Miles’in, Peter Parker’ın başaramadığını başardığı Örümcek Adam serisinin bu son filmi hem yetişkinlerin, hem de çocukların ilgisini çekiyor. Daha şimdiden adından söz ettirmeye başladı bile.
