Daha önce hiç karakteri kedi olan bir oyun oynadınız mı? Bu oyunda ana karakterimiz sarman bir kedi. Üç kardeşiyle cennet gibi bir yuvada yaşayan minnoşumuz (ben adını Portakal koydum) masmavi gökyüzü altında yemyeşil yuvasında günlük gezintilerini yaparken bir kaza sonucu yuvasından yuvarlanıp düşüyor. Uyandığında kendisini terk edilmiş viran bir şehirde buluyor. Oyunun amacı minnoşumuzu yuvasına geri götürmek…
2022 yılında çıkarılan Stray siber-punk bir atmosfere sahip. İnsanlara ne olduğunu bilmediğimiz oyunda çöplüğe dönen bir dünyada bize yolumuzu yıkıntı haline gelmiş binaların neon tabelaları gösteriyor.
Çeşitli engelleri geçip, bulmacaları çözüp bu şehirden kurtulmamız gerek… Ama bu o kadar da kolay olmayacak. Yolumuz B-12 isimli bir dron robotla kesişiyor ve oyunu aslında birlikte tamamlıyoruz. Bu şehirde “zurk” isimli tuhaf, yapışkan, kene benzeri yaratıklar var ve organik yaşamın tek belirtisi de onlar. Acaba yanlış giden deneyler dizisi sonucu mu yaratıldılar? Zurklar yapıştıkları her şeyi yiyip bitiriyorlar, metali bile…
Ha bitkileri de unutmayalım, bazı bitki türleri hala yaşıyor bu şehirde. İlerleyen kısımlarda bir robot köyüne denk geliyoruz. İnsanlığa hizmet etmek için üretilmiş bu robotlar bir araya gelip kendilerine zurklardan korunabilecekleri bir köy kurmuş. İnsanları taklit eder bir şekilde “hayatta” kalmaya çabalıyorlar. O yıkımın içinde “canlı” hissettiren tek şey de bitkiler… o yüzden onlarla özellikle ilgilenen bir robot da var. “İnsansılaşmış” robotlar oyunun bize verdiği bir mesaj… Aşırı teknoloji yüzünden “robotlaşmış” insana karşı bir eleştiri belki?
Oyun sırasında teker teker hepsiyle tanışıyoruz ve B-12 sayesinde onlarla iletişim kurup yuvaya geri dönebilmek için ipuçları topluyoruz.
Oyunun kontrolleri çok kolay, bulmacaları da çok zorlayıcı gelmedi bana. Oyunun bana göre en mükemmel iki yanı müthiş bir görselliğe sahip olması ve kedimiz ile yapabileceğimiz “kedice” şeylerin olması.
“Kedice” şeyler neler; mesela kapıları, halıları, koltukları tırmalayabiliyoruz. Kıyıda köşede bir yer bulup kıvrılıp uyuyabiliyoruz. Miyavlama tuşu var ya… Kedimizi istediğimiz yerde miyavlatabiliyoruz. Evde oynarken sürekli miyavlatıp benim kediyi deliye çevirdim. Portakal oyunda miyavlıyor benim kız bilgisayarı koklayıp miyavlıyor.
Eşyalara pati atıp düşürebiliyoruz. Ve… kese kağıdı bulduk mu kafasına geçiriyor… Bir süre öyle gezebiliyorsun oyunda. Çıldırırsın.
Yani kedi sever biri olarak bu oyunu görevi unutup sırf ortalıkta böyle şeyler yapmak için de oynayabilirsin. Şahsen ben, buraya da atlayayım, dur şu çatıdaki kovaları da devireyim, şişeleri de yere iteyim diyerekten görevden uzaklaşıp oyunda bayağı bir takıldım.
Velhasıl, oyun tam çıldırmalık. Kedileri seviyorsanız bir göz atın derim.