Bir karahindiba olacağım. Kendi halimde sarı bir çiçekken tohumlarımı taşıyan beyaz bir topa dönüşeceğim. Ufacık bir rüzgarda da dağılıp uçacağım ve farklı yerlerde yeniden hayat bulacağım.
Tavana balıklar asılı olacak. İnsan yüzlü, gözleri yaşlı dev balıklar. Kendi etrafında dönen ve mütemadiyen hıçkıran bu balıklar bana tanıdık yüzleri anımsatacak.
Yağmur yağdığında mor bir şemsiye açılacak. Çiçeğin biri üşüyecek ve yusufçuklar hiç de gece gelmeyecek. Kırmızı, şeffaf ve bulunmaz kumaştaki kanatlarıyla sarımsı bir yaprağı emecekler. Bize de göz kırpacak ve asla kaçmayacaklar.
Şehirdeki beş katlı bir binanın küçük penceresinden içeriye giren bir tüy olacağım. Duvarlara sürtüne sürtüne umarsızca süzüleceğim. Kırılganlığımı suiistimal ede ede kaybolacağım.
Ay ışığında kandan ve incecik dallarıyla bir ağaç olacağım.
“Bununla mücadele edeceğim.”
Dönüşümler…
Uçtum rüzgara kapılmış bir hindibağ gibi. Eline sağlık. Çok güzel olmuş.
gökkuşağı… zaten öyle…
O anı yaşamak hissetmek yüreğine sağlık güzel kızım