‘Yaban Çilekleri‘, ‘Yedinci Mühür‘, ‘Persona‘ gibi filmlerle sinema tarihine damgasını vuran, başta ‘Bir Düş Oyunu’, ‘Kuduz’ ve ‘Caligula’ olmak üzere 100’e yakın oyun sahneye koymuş usta yönetmen Ingmar Bergman‘ın bundan yirmi yıl önce yazıp yayınladığı anıları, ‘Büyülü Fener’de toplanıyor…
“Filmlerimdeki ritim masa başında senaryodan doğar, kamera karşısında da yaşamaya başlar. Her tür doğaçlama bana yabancıdır. Eğer çabuk karar vermeye zorlanırsam ter içinde kalır ve korkudan kaskatı kesilirim. Film çekimi benim için ayrıntılı planlanmış bir yanılsamadır; yaşadıkça bana daha da aldatıcı görünen bir gerçeğin yanılsaması. Film, belge olduğu zamanın dışında bir düştür. Bundan dolayı Tarkovski sinema yönetmenlerinin en büyüğüdür. O, düşsel mekânlarda bir uyurgezerin güveniyle hareket eder, hiç açıklama yapmaz. Zaten ne açıklayacaktır ki! Düşlerini bütün iletişim araçlarının en zoru, ama bir anlamda en isteklisi aracılığıyla görünür kılabilen bir gözlemcidir. Ben, bütün hayatım boyunca onun büyük bir doğallıkla dolaştığı kapıları yumrukladım durdum. Ama bu kapılardan içeri ancak birkaç kez süzülmeyi başarabildim….”
Fotoğraf: Pera Sinema
Yayınevi: Agora Kitaplığı