Düşes: Elmasların çok değerli olduğunu söylüyorlar, mücevhercilerin çoğunun elinden geçmişler.
Ferdinand: Ona bakarsan, fahişeler de kıymetlidir.
John Webster, Amalfi Düşesi
Chuck Palahniuk‘un “Ölüm Pornosu” kitabı, yazarın alışılmadık ve sarsıcı tarzının önemli bir örneği. Palahniuk şiddet, vahşet, cinsellik ve toplumsal çarpıklıkları cesurca ele almasıyla ünlü zaten. “Ölüm Pornosu”nda da bu tema ön planda; porno endüstrisine ve tüketim toplumunun yarattığı ilişkilere dair aslında keskin bir eleştiri… Pornografinin ve gösteri toplumunun içsel boşluğunu ve insanları nasıl manipüle ettiğini inceleyen, zaman zaman tiksindiren bir anlatı.
Chuck Palahniuk
“Ölüm Pornosu”, kurgusuyla bizi sıra dışı bir yolculuğa çıkarıyor. Cassie Wright’ın hikayesi sadece bir porno kraliçesinin dünya rekorunu kırmak için 600 erkekle olan ilişkisini anlatmıyor; bu rekora katılan erkeklerin bakış açılarıyla şekillenen ve trajikomik hayatlarının derinliklerine inen bir araştırma ürünü olarak da karşımıza çıkıyor. Kitap porno kraliçesi Cassie Wright’ın kameralar önünde 600 erkekle birlikte olma rekorunu kırmak istemesiyle başlıyor. Ancak bu deneme Wright’ın kendi hayatını riske attığı bir yüzleşme anına dönüşüyor. Hikaye Bay 72, 137 ve 600 gibi karakterlerin gözünden anlatılıyor.
Ölüm Pornosu, porno endüstrisinin altında yatanları cesur ve korkusuz bir dille insanın en karanlık ve tabu olan yönleriyle yüzleştiriyor. Palahniuk’un üslubunun kokusu var arkadaşlar! Eğer tabularınızı sorgulamaktan çekiniyorsanız ve rahatsız edicilikten hoşlanmıyorsanız okumayın. Sevgiler 🙂
