“Güneş her zaman bize ulaşmanın yolunu bulur.”
Ishiguro‘nun usta işi kalemini okuyanlar bilir. Evening Standard’ın deyimiyle: adam tam bir “düzyazı üslupçusu”. “Klara ile Güneş”te yarattığı karakterlerle de insan doğasını bir kez daha gözler önüne sermiş ve bağlarımızın ne kadar da kırılgan olduğunu hatırlatmış.
Sığ bir şekilde özet geçeyim zira bu güneş kadar parlak hikaye okuyunca daha güzel 😉
KISACA KONUSU
Klara bir “Yapay Arkadaş”, yani özel olarak tasarlanmış bir yapay zekâ. Kitap onun gözünden anlatılıyor. Çocuklar için tasarlanmış bir mağazada satışa sunulan Klara, vitrinin önünden geçen insanları izlerken onların hayatlarına tanık oluyor ve dış dünya hakkında bilgiler topluyor. Fakat asıl hikâye Klara’ya yön verecek olan bir çocukla tanışmasıyla başlıyor. Yani insan doğasını ve zaaflarını öğrenmesiyle… Klara artık Josie adında bir kız tarafından seçilmiş ve onunla birlikte yaşamaya başlamıştır.
Kitapla ilgili harika bir makale: KLARA İLE GÜNEŞ: DİJİTALLEŞEN BİR ÇAĞDA İNSAN OLMAK, Ercan GÜROVA