İncelemeler

NAPOLİ ROMANLARI SERİSİ, ELENA FERRANTE

Napoli Romanları, Elena Ferrante’nin dört kitaptan oluşan ve “Benim Olağanüstü Akıllı Arkadaşım”’ın başlangıç kitabı olduğu ünlü serisi.

İlk kitabı 2011’de çıkan seri, birer yıl arayla 2012 Yeni Soyadının Hikâyesi, 2013 Terk Edenler ve Kalanlar ve 2014 Kayıp Kızın Hikâyesi ile devam etmiştir.

Napoli Romanları

Napoli Romanları

İlk kitapla iki kız çocuğunun ergenliğe kadar olan dönemini, ikinci kitapta hayatta farklı yollara giden Lila ve Lenu’nun genç birer kadın olduğu, evlilik, annelik, ihanet, kariyer konularının işlendiği zaman dilimini, üçüncü kitapta iki arkadaşın orta yaşlarını, İtalya’daki Sol kesim ve faşistler arasındaki mücadeleyi okurken, serinin dördüncü ve son kitabında olgunluk dönemlerine tanıklık ediyoruz.

Benim Olağanüstü Akıllı Arkadaşım yayınlandıktan kısa bir süre sonra fenomen haline gelerek yirmi iki dile çevrildi. Napoli Romanları: Susanna Tomaro, Italo Calvino, Dino Buzzati ve Cesare Pavese gibi İtalyan edebiyatının önemli yazarlarının eserlerini Türkçeye kazandıran Eren Yücesan Cendey tarafından Türkçeleştirildi.

Kitapların yazarı Elena Ferrante mahlasını kullanan, gerçek kimliği yıllardır gazeteciler ve okurları tarafından büyük bir merakla araştırılsa da ortaya çıkartılamayan yazarın Napoli Romanları serisinin yarı otobiyografik öğeler taşıdığı için Ferrante mahlasını kullandığı iddialar arasında. Gazetecilerin aksine okuyucular yazarın kimliğini gizlemesini saygıyla karşılayarak kitaplarını merakla takip etmekte.

1950’li yılların başında İtalya Napoli’nin varoşlarında yaşayan altı yaşında iki kız çocuğu Lila ve Lenu arasında başlayan ve altmış yıla yayılan inişli çıkışlı, çalkantılı dostluk ilişkisinin konu edildiği seri; ataerkil İtalyan toplumunda sırasıyla kız çocuğu ve kadın olmanın zorluklarını anlatırken arka planda İtalya’nın son altmış yılda siyaset, ekonomi, işçi ve kadın hakları ile feminizm konularında kat ettiği yola da değinmekte.

Serinin ilk kitabı yaşlılığın sınırında olan Lila’nın kayıp haberinin oğlu tarafından en eski ve yakın arkadaşı Lenu’ya verilmesi ile başlar ve Lenu’nun anılarında geçmişe giderek hikâyeyi tanışma anlarından başlayarak anlatmasıyla devam eder.  Romanda hapsoldukları mahallede sefalet içinde yaşayıp hor görülen insanların gösteriş merakı ve hırsına şahit olurken, hastalıklı bir hale gelmiş ama yine de vazgeçilemeyen aşkı, insanların sınıf atlamak için verdiği amansız mücadeleyi, annelik, evlilik kurumları adı altında kadınlara dayatılan sorumluluklar için verilen ödünleri, sahip olduğu her şeyi elinin tersiyle itip yanlış aşkın peşine düşen insanları, siyasi çalkantıların kenar mahallelerde ki etkilerini görüyoruz. Serinin bazı okuyucuları tarafından kadınlık destanı olarak nitelenmesine hikâye boyunca Lila ve Lenu’nun mücadelelerini görünce ister istemez hak veriyorsunuz.

Kitapta sadece Lila ve Lenu değil çevrelerindeki diğer karakterler de başarı ile kurgulanıp detaylandırılarak anlatılmış; en az iki kadın karakterimiz kadar merak uyandıracak hayat hikâyeleri ve kişiliklere sahipler. Ayrıca seri boyunca kızlarının aileleri, özellikle anneleri ile olan çatışmalı ilişkileri, etkileyici bir anlatımla okuyucuya aktarılmış.

Lenu’nun ağzından anlatılan hikâye boyunca Lila ve Lenu birbirinden farklı yollara yönelseler de yine iç içe geçmiş hayatları nedeniyle birbirinden kopamazlar. Hayatlarının farklı dönemlerinde birbirine olan ihtiyaçları, yardımları ile bir nevi arkadaşlıkları sınanmakta, dostluk nerede biter, düşmanlık nerede başlar sorgulamasına yol açmakta.

Bir yanda cesur, gözü pek, dik başlı, zeki ama talihsiz Lila; diğer yanda içten pazarlıklı, azimli, kafası karışık, kendini Lila’da bulmaya çalışan Lenu.

 

“Benim Olağanüstü Akıllı Arkadaşım,” 2018 yılında HBO ve RAI ortaklığı ile dizi olarak karşımıza çıktı. Her kitabın bir sezon sekiz bölüm anlatıldığı mini dizinin üç sezonu yayınlanmış olup, dördüncü sezon onayı aldığı açıklandı. Genellikle kitap uyarlamalarının başarısız olduğu ya da okuyucuda hayal kırıklığı yarattığı için temkinli yaklaşılsa da Napoli Serisi bu önyargıyı kırmakla kalmıyor aynı zamanda kitap uyarlaması dizi nasıl çekilir dersi veriyor. Gerek oyuncu seçimi, gerek dönem ruhunun başarılı yansıtılması ile okuyucularını tatmin eden bir yapım ortaya çıkartılmış. Çekimleri için 215 bin metrekare bir set, 1500 dönem kıyafeti kullanılan dizi, okuyucu ve izleyicinin beklentisini karşılamakla beraber başarılı oyunculukların, görselliğin verdiği güçle yer yer kitaptan daha etkili bir anlatım ortaya koyuyor.

 

Napoli serisi derin karakter ve durum tahlilleri, psikolojik analizleri, etkileyici anlatımı ve hikâyelerin sürükleyiciliği ile okuyucuya sadece iyi bir kitap değil aynı zamanda İtalya’nın 1950 -2010 arası dönemine tanıklık etme şansı da sunuyor. Yazarın sade ve yalın dili sayesinde güçlü bir anlatıma sahip ama kolay okunan hikâye su gibi akan bir anlatımla keyifli bir okuma vadediyor.

Gülcan Cengiz

Öğrendiğinden beri okuma sevdalısı, birkaç yıldır yazmaya hevesli, sanata düşkün, keşfetmeye meraklı... Hayatını edebiyat, sinema ve sanatla zenginleştirmeye çalışan bir kadın. Şimdi de yazma serüveni için beraber yola çıktığı arkadaşlarıyla karnaval hazırlığında.

YAZAR HAKKINDA

Gülcan Cengiz

Öğrendiğinden beri okuma sevdalısı, birkaç yıldır yazmaya hevesli, sanata düşkün, keşfetmeye meraklı... Hayatını edebiyat, sinema ve sanatla zenginleştirmeye çalışan bir kadın. Şimdi de yazma serüveni için beraber yola çıktığı arkadaşlarıyla karnaval hazırlığında.

Bir Yorum Yazın

+ 17 = 24