Kültür

Red Stamp ile Japonya: Seyahat Hatıralarınızı Damgalayın

Kendime yeni yıl hediyesi olarak bir Japonya turu düşledim. İki bayramın ardından gerçekleştirdim. Japonya yolculuğu öncesi kendimce hazırlığımı yaptım. Nobel ödüllü Yasunari Kavabata’nın “Kyoto,” Haruki Murakami’nin “Renksiz Tsukuru Tazaki’nin Hac Yılları” romanını okudum. Daha önce Japonya’ya gidenlerin sosyal medya paylaşımlarını, Japonya’ya gidecekler için faydalı bilgileri okudum. İşyerindeki genç arkadaşlarım sayesinde manga, anime konularında bilgilenip “A Silent Voice” isimli manganın anime filmini izledim. Sadece Lauren Elkin’in “Flanöz” kitabındaki ‘Tokyo’ bölümünü son günlere bırakıp okuyamadan yola çıktım.

İlk izlenim olarak Japonya bisikletler, şemsiyeler, yüksek binalar, köprüler, sakin insanlar ülkesi. Otobanlar, otoyollar, çift kat ve ikinci katlar apartmanların altıncı yedinci katları hizasında yer alıyor. Japonya’ya ilişkin en azından bu yazıda herkesin anlattığı ısıtmalı, yıkamalı tuvaletler, servis yapan robotlar, yemek otomatlarından bahsetmeyeceğim. Suşiden hiç bahsetmeyeceğim. Onları belki daha sonra anlatırım. Benim insanlarla temasımı, günlük yaşamın içine girmemi engelleyen bir şeyden bahsedeceğim.

Gezinin daha ilk günlerinde bazı tapınak dükkanlarında gördüğüm tuhaf, güzel desenli kapakları olan akordiyon gibi açılan defterler  ve cama asılmış red stamp yazısı ilgimi çekti.  Tur şirketi bizi Japonca bilmeyen, Japonya bilgisini sosyal medyadan edinmiş kokartlı bir rehberle, Japon kültürünü bilmeyen, rehber olmayan bir “yerel rehber”le gezdirdiğinden merakımı gideremedim. İş başa düştü.

Raymond Carver, “Kompartıman” öyküsündeki kahramanı için “anlattıkları yere gelmeden önce okumuş olmayı dilediği çok şey okudu. Görmüş ve yapmış olması gereken çok şey öğrendi” der. Ben de Japonya gezisinden sonra benzer duygular içindeyim. Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğunun hiperfokusu da merakıma eklenince kırmızı bir damgayla başlayıp yazının doğuşuna uzanan bir okuma süreci başladı. Ve geziyle ilgili daha pek çok konuda okuma ihtiyacı ve uğraşı sürüyor.

Meiji Jingu, Senso-ji,  Altın Tapınak gibi her yıl on binlerce kişi tarafından ziyaret edilen mabet ve tapınakların bazılarından yanınızda götürebileceğiniz alternatif bir anı olan tapınağı ziyaret ettiğinizi belgeleyen kırmızı damgalara JaponcadaGoshuin” deniyor. Eski zamanlarda ziyaretçiler bir sutrayı elle kopyalayarak tapınağa bağışlayarak edinirken bugün küçük bir ücret karşılığında defterlerini damgalatabiliyorlar ve bu damganın basıldığı deftere de “goshuincho” deniyor. Ücreti ödeyerek  “Red Stamp”  yazan gişeye bıraktığınız defter işlem tamamlandıktan sonra size geri veriliyor.  Başlangıçta tapınağa bağlılığı ifade eden uygulama şimdilerde yeni bir hobi, hatta koleksiyonerliğe dönüşmüş. Hiroşima Kalesi’nde olduğu gibi bazı turistik yapılarda da farklı renklerde damgalarla karşılaşabilirsiniz.

Kültürün korunması, edinilen tecrübelerin kaydedilmesi ve gelecek kuşaklara aktarılmasında önemli rol oynayan yazı insanlar arası iletişim için geliştirilmiş olsa da Tokyo ve diğer Japon şehirlerinde günlük yaşamın içine girmenize izin vermiyor, hatta dışına itiyor. Bir tapınak, market ya da mağazaya girdiğinizde elinizi uzattığınız her şeyin üzerinde Japonca yazılar var. Görüyor ama okuyup anlayamıyorsunuz.

Tokyo bölümünü ancak yolculuk sonrası tekrar okuyabildiğim Flanöz’de yazar Tokyo’da oturmuş bir kahve içerken okuduğu “Göstergeler İmparatorluğu’nda” Roland Barthes’in  “okunamayan işaretlerin batılı turiste fiziksel bir duvar inşa ettiğini” aktarıyor bize. Bu duvar yerel olana dokunmanızı, günlük hayata katılımınızı engelliyor.

Modern Japon yazı sistemi, “logografik kanji, heceyazısı kana ve rōmaji (latin alfabesi)” olmak üzere üç  yazı sisteminden oluşuyor. Kana ise “hiragana ve katakana” olmak üzere ikiye ayrılıyor. Çok sayıda kanji karakterine ek olarak birçok karışık hece yazısının bulunması nedeniyle Japon yazı sistemi genellikle en karmaşık yazı sistemi olarak kabul edilmektedir.

Lauren Elkin’in yazılarından kanji okumayı zorunlu kılan klasik eğitimden geçmemiş kadınların hece temelli yazı olan hiraganayı kullanarak Japon edebiyatında önemli bir yer edindiğini öğreniyoruz:  11. Yüzyılda Murasaki Shikibu tarafından yazılan, Japonya’nın en eski romanı ve muhtemelen dünya edebiyatının da ilk romanı sayılan “Genji’nin Hikâyesi” (Genji Monogatari),  Makura no Sōshi’ninm yazdığı “Yastık Name”  (The Pillow Book), ve Leydi Nijo’nun İtirafları (The Confessions of Lady Nnijo) bazıları.

Tapınaklarda karşılaştığım Japon yazısı anlamını çözemesem de nesne olarak hoşuma gitti. Beni kendisine çeken yazılı nesneler ibadetin bir parçası olarak satışa sunuluyor.  Alacağınız üzerinde Japonca yazılar olan herhangi bir şeyi çerçeveletip duvarınıza asabilirsiniz.

Yazının güzel hali şiir; karşınıza nerede çıkacağını bilemezsiniz. Benim karşıma tapınaklarda omikuji olarak çıktı. Meiji tapınağının internet sitesinden şiir formundaki omikujilere online da ulaşabilir, form olarak kullanılan  Waka şiiri hakkında da bilgilenebilirsiniz.

https://www.meijijingu.or.jp/en/feelshinto/4.php

Omikuji Japonya‘da yapılan ilk Budist veya Şinto tapınaklarında kağıt şeritlere yazılan niyet kağıtları. Meiji tapınağında şiir formunda Omikuji ile karşılaştım. Meiji tapınağındaki  omikujiler İmparator Meiji ve İmparatoriçe Shōken tarafından yazılan Shinto felsefini anlatan geleneksel Japon Waka şiirlerinden oluşuyor. Genel olarak belirli bir miktar para karşılığında çekilen omikuji geleceğe yönelik kehanetler içeriyor: aşk, talih, sağlık, servet, yaşam, iş hepsi var. Çok fazla ziyaretçi alan tapınaklarda birkaç dilde çeviri olan niyet kağıtları da var.

Omikujiler için genellikle bir stand oluşturulmuş. Paranızı adak kutusuna benzeyen bir kutuya attıktan sonra orada bulunan altıgen bir tüp kutuyu sallayıp ters çevirip içinden bir çubuğun çıkmasını bekliyorsunuz.  Çıkan çubuğun üzerindeki numaranın bulunduğu raf ya da çekmeceden niyet kağıdını alıyorsunuz. Eğer iyi bir şey çıkarsa yanınıza alıp eve götürebilir ya da bir ağacın dalına asabilirsiniz. Kötü ya da istemediğiniz bir şey çıkarsa tapınakta gerili tellere bağlıyorsunuz ve rahipler tarafından belirli aralarla yok ediliyor.  Omikuji sadece bir kağıt olarak alabileceğiniz gibi tapınağın bulunduğu bölgenin özelliğine göre bazen geyik, bazen tavşan bazen de bir baştankara figürünün ağzında eve götürebilirsiniz.

 

Kencho-ji'nin tapınak mührünün yakından görünümü

Kencho-ji’nin tapınak mührünün yakından görünümü

Yanımda karalanmış waka şiirleri, omikujiler, her şeye rağmen güzel anı ve birikimlerle döndüğüm Japonya gezisinin öğrenme süreci devam ederken birkaç yazı daha yazarım diye düşünürüm belli mi olur?

Sizi şimdilik metinde geçen ilginizi çeken konularla baş başa bırakıyorum.

Kaynaklar:

Vikipedi 1 2

worldhistory

matcha

japantravel

japanwondertravel

insidejapantours

Rukiye Çetin

Okumak daha çok yer işgal etse de yaşamımda, yazmak her zaman ya kalemimin ucunda ya da aklımdaydı. Uzun süren bir eylemsizlik sonrası yazma uğraşına yeniden döndüm. Katıldığım yaratıcı yazarlık atölyesinde birlikte olduğumuz, hem çok şey öğrenip hem de çok eğlendiğimiz arkadaşlarımla bu karnavala ben de katıldım. Gezgin bir göçebe, acemi gurme, balkon bahçeci olarak , kentlerden, kırlardan topladığım dağarcığımdaki sesler, renkler, tatlar ve kokularla kalabalığa karışmaya çalışacağım.

YAZAR HAKKINDA

Rukiye Çetin

Okumak daha çok yer işgal etse de yaşamımda, yazmak her zaman ya kalemimin ucunda ya da aklımdaydı. Uzun süren bir eylemsizlik sonrası yazma uğraşına yeniden döndüm. Katıldığım yaratıcı yazarlık atölyesinde birlikte olduğumuz, hem çok şey öğrenip hem de çok eğlendiğimiz arkadaşlarımla bu karnavala ben de katıldım. Gezgin bir göçebe, acemi gurme, balkon bahçeci olarak , kentlerden, kırlardan topladığım dağarcığımdaki sesler, renkler, tatlar ve kokularla kalabalığa karışmaya çalışacağım.

Bir Yorum Yazın

+ 58 = 59

1 Yorum